16 Ağustos 2007 Perşembe

ARI HASTALIK VE ZARARLILARI

Arı Hastalık ve Zararlıları

ARI HASTALIKLARI
AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ ( AFB )ETMENİ: Bacillus larvae White Adlı sporlu bakteriBELİRTİLERİ:* Kuluçka alanlarındaki açık ve kapalı yavru gözleri dağınık ve düzensizdir* Kapalı yavru gözlerinin göz kapakları içeri çökmüş ve bazı kapalı yavru gözlerinin ortası deliktir, ve gözler içeri çöküktür, içerdeki yavru çürümüş haldedir

· Bu yavru ölümleri daha çok kapalı yavru gözlerinde iken gerçekleşir* ölen yavru petek gözünün yan yüzeyine yapışarak çürümeye başlar.
* ölü yavrunun rengi başlangıçta donuk beyaz, daha sonra önce açık kahve ve en sonunda koyu kahverengini alır* kolonilerde gerileme meydana gelir ve çalışmada düzensizlik gözlemlenir.* koloniden beyaz tutkal kokusu gelir. koloni açıldığında bu kokudan rahatlıkla hastalık olduğu anlaşılır.* petek gözü içerisinde çürümüş yavruyu bir çöp ile çektiğimizde çürüyen yavru 4-8 cm kadar uzama gösterir.

bu hastalık ilkbahar dönemindeki adi yavru çürüklüğü ile karıştırılır bunun için bu hastalığın tespitinde laboratuvar analizi şarttır.BULAŞMA: Hastalık sporları ergin arıya zarar vermemekte, bu bakteri sporunu taşıyan işçi arı larvaları beslerken bu hastalığı larvalara bulaştırırlar.KORUMA KONTROL: * Güvenilmeyen temel petek kullanılmamalıdır. Mümkünse kendi sağlıklı mumuzu kendimiz bizzat yerinde gözlemleyerek temel peteğe çevirip kullanmalıyız.* Sağlıklı olmayan besinlerle ballarla arılarımızı beslememeliyiz.* Hastalıklı koloni tespit edilirse o koloni arılıkta hemen uzaklaştırılıp yakılması gerekir.
TEDAVİ: Etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Hastalık Tarım Bakanlığına ihbarı mecburi bir hastalıktır. hastalığın belirlendiği yer karantina altına alıp koloniler ateşte arısı ile birlikte akşam tüm arılar içerde iken imha edilmelidir. piyasada bu hastalık için satılan ilaçları kullanmak uygun değildir.
AVRUPA YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ ( EFB )ETMENİ: Ana etmeni Streptococcus pluton White adlı bir bakteridir.bu bakteri dışında da henüz etkisi tespit edilmemiş başka bakterilere de rastlanabilmektedir.BELİRTİLERİ: * Amerikan Yavru Çürüklüğü hastalığında olduğu gibi kuluçka alanı düzensiz ve dağınıktır. yavru ölümleri daha çok açık gözlerde bulunur.* ölen yavru sulu yumuşak bir kıvamda petek gözünün tabanına yayılmış durumda ve kangal ( C harfi ) görünümündedir* Ölüm nadir olarak kapalı göz döneminde de görülebilir, bu zamanda patak yavru göz kapağı çöker, delinir ve rengi açılır* Çürüyen yavrunun rengi donuk beyazdan, kirli sarıya, kahverengi ve en sonunda siyaha dönüşür* koloniden çürümüş et kokusu yayılır* çürüyen yavruyu bir çöp ile çektiğimizde çürüyen yavruda Amerikan Yavru çürüklüğünde olduğu gibi bir uzama söz konusu değildir.kesin teşhis için laboratuvar analizi şarttır.



BULAŞMA VE YAYILMA:Ergin arılar bu bakteriden etkilenmezler, yine bakıcı arıların yavrularını beslerken bulaşır. ardından bunu alan larvalar sindirim sisteminden bunu bağırsaklarına alırlar ve yavru pupa dönemine girdikten sonra bu bakteriyi dışkısı ile petek gözüne atarlar, bunu temizleyen temizlikçi arılara bulaşmak süretiyle yayılma gösterir

TULUMSU YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ ( TORBA ÇÜRÜKLÜĞÜ):

ETMENİ:
Torba hastalığı veya Torba Çürüklüğü diye de adlandırılan hastalık , dünya da ‘ sacbrood’ diye tanımlanır. Hastalığın etmeni; Morutor aetatulae adlı çok küçük bir virüstür.

BELİRTİLERİ:
Hastalığı kapan larvalar yavru gözü kapandıktan sonra ölür.
Koloni de çalışma düzeni bozulur, ve anormal davranışlar sergiler.
Ölen yavrular daha çok kapalı petek gözlerinde görülür.
Larvalar pupa aşamasında deri değiştirme arasında bu virüs arıların bu düzenini bozar, eski deri ile yeni deri arasına su toplanarak, vücudun toplanarak torba şekline dönüşmesine yol açar.
Hastalanan bu larvalar gözden bir iğne ile rahatlıkla çıkarılıp gözlenebilir.
Hasta larva sulu bir yapıda ve şişkindir.

BULAŞMA:
Bulaşık işçi arıların yavruları beslerken yavrulara bulaştırmak suretiyle bulaşır.
Kolonimizin bulaşık olmaması için doğru, güvenilir, arı ve arı ürünleri kullanmak gerekir. İthal ana arı ve polen ile hastalık ortaya çıkabilir.

KORUMA :
Hastalıktan kurtulmak veya korunmak için herhangi etkili bir kimyasal bulunmamaktır. Görüldüğünde yapılacak ilk iş koloninin ana arısı değiştirilmeli. Tüm hastalıklar konusunda gaye koloniye hastalık bulaştıracak etmenlerden uzak durmak gerekir. Önemli olan tedavi etmek değil, kolonimize hiç hastalık bulaştırmamaktadır.

14 Ağustos 2007 Salı

TİCARİ ANA ARILARIN KALİTE KONTROLÜ

TİCARİ ANA ARILARIN KALİTE KONTROLÜ




Özet: Ticari ana arı üretim işletmelerinde üretilen ana arıların pazara sunulurken hangi kriterler göz önüne alınarak satılması gerektiği ile ilgili bir çalışmadır. Bu çalışmada, ana arıların; doğum ağırlığının minimum 110 mg olması, döllenmiş ana arının ağırlığının minimum 200 mg olması ve çiftleştirme kutularında en az bir generasyon yavru çıkarması gerektiği belirlenmiştir. Bu kriterler göz önüne alınarak kullanılan ana arıların koloniye kabul oranı % 98, koloniye kabul ettirilen ana arıların yumurtlama oranının % 100 olduğu ve nakliye esnasında yaşanan bekletme sonucu ana arının yumurtlamama isteğini ortadan kaldırdığı, dolayısıyla bu ana arıların koloninin hayatiyeti ve verimliliği açısından olumlu sonuçlar verdiği saptanmıştır.




Giriş
Gelişen arıcılık teknikleri, ana arı üretimini ve dolayısıyla ana arı kullanmayı, modern arıcılığın vazgeçilmez bir unsuru haline getirmiştir. Yüksek vasıflı, iyi ve doğru bir teknikle üretilip koloniye uygun olarak ulaştırılan ana arının koloninin üretim etkinliğini büyük oranlarda arttırdığı tartışılmaz bir gerçektir. Kaliteli ana arı kullanımı arıcılığın gelişmesi açısından en önemli kuraldır. Bundan dolayı ana arı üretimi, arıcılığın önemli bir sektörü haline gelip bir çok ticari ana arı üretim işletmesi kurulmuştur. Ticari ana arı üretim işletmelerinde üretilen ana arıların, kalite kontrolü ve kullanıcıya ulaştırılana kadar geçen süreçte bu ana arılarda; koloniye kabul edilmeme, yumurtlamama gibi problemler bulunmakta bu da ayıplı mal üretimin gerçekleştiğini bununla birlikte o ana arıyı bekleyen koloninin sönüp heba olması demektir, Türkiye’de kamu ve özel kuruluşların dağıtmış olduğu yüz binlerce koloni bundan dolayı sönmüştür. (ORKÖY, TARIM BAKANLIĞI kayıtları )
İlgili ticari üretimde uygulanabilecek ana arıların kalite kontrolü ile ilgili hiçbir bildiri literatürlerde rastlanılmamıştır. İfade edilen kontrol yöntemleri uygulanılabilir değil bunların sadece araştırma ve geliştirme çalışmalarında yapılabilirliliği vardır, bahis olunan laboratuar da ana arıların spermathecasındaki spermatozonların thoma lamı ile sayımı ve ovaryum kanallarının sayımıdır, bu ölçümlerde mecburen ana arılar öldürülmekte ve o ana arının ölçümü sonucu ile diğerleri hakkında fikir beyan etmek doğru değildir. Bundan dolayı her ana arının fizyolojik performansı gözlenmeli, bu çalışmamız bu gözlemlerle ilgili geniş boyutlu bir çalışmadır. Burada amaçlanan ana arı üreticilerinin göz önünde bulundurmaları gereken hususlar deneme çalışmalarıyla kuvvetlendirerek ortaya konulmuştur.


Gereç ve Yöntem
2000-2001 yıllarında 132 Langstroth tipi kovanlı Kafkas kolonisi ile ( Ana arılar Ardahan’ın Posof ilçesinden temin edilmişti ) canlı materyaller kullanılmıştır, bunlarla birlikte 200 adet Kırchhain ana arı çiftleştirme kutusu, 0.001 mg duyarlı hassas terazi, ana arı yüksük kalıbı, larva transfer kaşığı, yeteri kadar temel petek, kek v.b girdiler kullanılmıştır.
Doolitle ( aşılama ) klasik yöntemle ana arılar yetiştirilmiştir. Bu ana arılar 3 kategoride araştırılmak üzere gruplara ayrılmışlardır. 1. Gruptaki ana arılar doğar doğmaz alınarak hassas terazide 300 adet ana arının ağırlıkları tartılmıştır, daha sonra bu ana arılar standart 4 çerçeve genç arılı, yumurtalı, anasız kolonilere ana arı kafesi ile uygulanmıştır. 2. Gruptaki ana arılar ise döllendikten hemen sonra ( günlük yumurtası gözlemlenerek ) çiftleştirme kutularından alınarak hassas terazi de 300 adet tartılarak standart kolonilere uygulanmıştır. 3. Grupta ise 50 adet ana arı çiftleştirme kutusunda bir generasyon yavru çıkardıktan sonra uygun ortamda 5 gün bekletildikten sonra standart kolonilere uygulanmıştır, 50 adet ana arıda sadece günlük yumurtası gözlemlenip 5 gün beklettirilerek standart kolonilere kabul ettirilip yumurtlama durumu gözlemlenmiştir. Bu çalışma da inkübatör kullanılmamıştır, çiftleştirme kutusunda ana arı gözünü delerek dünyaya gelen ana arılar araştırma da kullanılmıştır.


Sonuç ve Tartışma
1. gruptaki uygulamalarda; ağırlıkları 90 mg ve aşağısı olan 100 ana arı dan 7 tanesi koloni tarafından kabul edilip döllenerek kolonilerine geri dönmüştür, diğer 93 ana arılardan bir kısmı kafesten çıktıktan sonra koloni tarafından imha edilmiştir bir kısmı da kafeste ölü olarak bulunmuştur. Ana arı doğum ağırlıkları 90-110 mg arası olan 100 adet ana arıda aynı standart da ki kolonilere aynı şekilde uygulanmıştır, uygulama sonucunda 45 ana arı koloni tarafından kabul edilip 55 ana arı ise koloni tarafından imha edilmiştir. Ana arı doğum ağırlıkları 110 mg ve üzerinde olan 100 adet arıdan ise 97 tanesi koloniler tarafından kabul edilip sadece 3 tanesi kabul edilmemiştir. (Tablo-1 )
2. gruptaki uygulamalarda; ana arı ağırlığının 180 mg ve aşağısı olan 100 ana arı standart kolonilere uygulaması sonucu 20 ana arı koloni tarafından kabul edilmiştir, 80 adet ana arı da koloni tarafından imha edilmiştir. Ana ağırlığının 180 –200 mg arası olan 100 adet ana arıdan 58 adedi koloni tarafından kabul edilip, 42 ana arı ise koloni tarafından imha edilmiştir. Ana ağırlığının 200 mg ve yukarısı olan 100 adet ana arıdan 98 adeti koloni tarafından kabul edilip 2 tanesi koloni tarafından imha edilmiştir. ( Tablo-2 )

3. gruptaki uygulamalarda 50 adet ana arının çiftleştirme kutusunda petek gözlerine atmış oldukları günlük yumurtaları gözlemlenerek alınan ana arılar 5 gün bekletildikten sonra standart kolonilere uygulanmıştır, uygulama sonucu 50 adet ana arı koloniye kabul edilmiş fakat sadece 32 tanesi koloni de yumurta atmıştır diğerleri 1 ay hiç yumurta atmamıştır daha sonra bu ana arılar tarafımızdan imha edilmiştir. 50 adet ana arı ise bir generasyon yavru çıkarttıktan sonra alınarak 5 gün bekletilip standart kolonilere uygulanmıştır, uygulama sonucu 50 adet ana arı koloni tarafından kabul edilmiş olup tüm ana arılar kolonide yumurta atmışlardır. ( Tablo- 3 )
Sonuç itibariyle yukarıdaki kriterler göz önüne alınarak satışa sunulan ana arıların koloniye kabul oranı % 98, koloniye kabul ettirilip, nakliye hesap edilerek 5 gün bekletilen ana arıların % 100 yumurtladığı aksi durumda ise koloniye ana arının kabulü ve yumurta atması problem olmaktadır. Bunlarla birlikte ana arının kalitesini ölçen başka gözlemlerde vardır, örneğin ana arının petek üzerinde kanatları yatık bir vaziyette ağır ağır hareket etmesi pratik kalite testleridir. İstenilen kalite de ana arı yetiştirmenin yolu doğru ana arı yetiştiriciliğinden geçmektedir, bu da; starter ve finisher kolonilerinin genç arılı olması gerektiği ve sürekli polen ikame eden besinlerle beslenilmelidir, larva alınırken kesinlikle 1 günlük larvadan yaşlı larvaların transfer ettirilmemelidir, starter ve finisher kolonilerine 40 – 50 ana arı gözünde daha fazlası yüklenilmemelidir. Ana arının genotipi ne kadar iyi olursa olsun yetiştiricilik kurallarına uyulmadığı takdirde genotipin hiçbir unsuru kalmamaktadır. Yapılacak bu uygulamalar sayesinde kaliteli üretim gerçekleştirilip birim koloniden en fazla üretimi gerçekleştirip doğal nektar kaynaklarımızı tam anlamıyla değerlendirip heba olmasını önlemiş oluruz.




HÜSEYİN BALKAYA
ARICILIK TEKNİKERİ

2003- YALOVA