24 Eylül 2007 Pazartesi

Avrupa Birliği ( AB ) Finansmanlığında Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa vermiş olduğum, Ana Arı Üretimi Ve organik bal üretimi teorik Arıcılık Eğitiminden Bazı kareler







































Dr. Entomolog Ertaç Tutkun ve Ben eğitim verirken












Görsel gösterim


Teorik bir eğitim ama uygulamalı eğitimi bekleyemediğimizden birazdan kovanı tanıtıyoruz.






tepegöz ve slaytlarla sunum































17 Eylül 2007 Pazartesi

ANA ARI ÜRETİMİNE DAİR

Uzun bir süreden beri ticari ana arıların kalite kontrolüne kafayı takmış durumdayım..bu konuyu çok sıcak bir şekilde sürekli takip ediyom. ana arı işletmelerini ve ana arı kullanıcılarını elimden geldiğince izliyom..
Maalesef çok kötü ana arılar üretilmekte, bunun başlıca sebebi de ANA ARI TEŞVİĞİ dir. ana arı teşviği mutlak sürede en kısa zamanda kaldırılmalı ( ben bu işten ekmek yiyen biri olarak bunu diyom)maalesef her konuda olduğu gibi para bizi bozmuş bu konuda da... çok verimsiz kalitesiz ana arı olup olmadığı şüpheli varlıklar üretilmekte... ana arı alan kişide nasıl olsa bedava diye.. umursamıyor, halbuki bedava da olsa arıcı çok büyük zarara uğruyor.. teşvikten önce pazar kapma yarışı vardı ve kalite için azda olsa çaba vardı..şimdi daha çok olabildiğince ana arı boyayıp pazarlamak... kimsenin pazarlama derdi yok ... Arıcılar birliği sağ olsun:) Ana arı üreticisi larva transferi yapmakla Ana arının üretildiğini sanmakta halbuki bu iş en kolay en önemsiz ve basit olanı.. Tarım Bakanlığı denetlesin diyeceksiniz...tarım bakanlığı üretim birimleri daha berbat üretim yapıyorlar ( bu konuda her platformda tartışmaya hazırım, boşuna 5 yıl önce tarım bakanlığına seslenip ' arıcılık mı yapacaksınız, marangozculuk mu yapacaksınız buna karar verin' demedim elimde bu konuda acı verici belgeler var. tarım Bakanlığının denetleme yapabilecek kapasitede personeli yok.. bu teşvik bir an önce kaldırılmalı.. bu teşvik kaynağı başka yönde kullanılmalı
yoksa gelecek nesillerde bu toprağın arısında eser bırakmayacağız bu çok ciddi bir konu.

11 Eylül 2007 Salı

Bombus arısı

8 Eylül 2007 Cumartesi




Ben ve Erzincan Üniversitesi Kemaliye MYO Arıcılık Öğretim Görevlisi Münire ÇETİN


Artvin Borçka ilçesi camili-uğur köyünde bir arılık
( Bu arılıklara alışmam çok zor oldu, vahşi yaşama insanlarda zamanla adapte olabiliyor)




Arıcılık Teknikeri Dava Arkadaşım Muhammet ERKAN, Kırgızlı Arıcılık firması sahibi ve Arıcılık Teknikeri Hüseyin BALKAYA

















ARI KOLONİLERİNDE SONBAHAR BAKIMI VE KIŞA HAZIRLIK






Arıcılıkta sonbaharda yapılan bakım ve besleme bir sonraki yılın kolonilerin yaşamasının en önemli koşuludur. Arılarda kış kayıplarını azaltmak tamamen sonbahar bakımı ile ilgilidir. Bal hasadı yapıldıktan sonra kolonilerde sonbahar bakımı ve kışa hazırlık işleri başlar. Arılar kendi doğal döngüsü çerçevesinde kendisini doğadan gelen bal, polen durumuna paralel olarak, ekolojik şartlara göre kendini ayarlar. Bizler kolonilerden bal ve diğer arı ürünlerini alarak aslında onların doğal döngüsünü bozmaktayız, ondan dolayı arıların bize sağladığı bu faydalar karşılığında en azından bizlerde bunun karşılığı olan işlemleri yaparak onun yaşamsal döngüsüne katkıda bulunmalıyız. Kışı en az kayıp ile atlatabilmek için, her kolonide kondüsyon durumu, ana arının varlığı ve yaşı, kolonin bal miktarı, hastalık ve zararlılar ile ilgili tespitler koloni kartlarına işlenerek değerlendirme yapılmalıdır.

ANA ARININ YENİLENMESİ
Bal hasadı yapıldıktan sonra, yıl boyunca yıpranmış olan ana arılar değiştirilir. Gezgin arıcılık yapan arıcılar yıl içinde birkaç farklı bölgeye arılarını götürmeleri sonucu ana arıların yumurta bırakma yetenekleri ve sperm kesesindeki sperm sayıları azalır, bundan dolayı gezgin arıcılar her yıl ana arı yenilemelidirler. Sabit arıcılar ise iki yılda bir ana arı yenilemeleri gerekmektedir. Her yıl ana arı yenileyen arıcıların daha iyi verimli arıcılık yaptıkları gözlenmektedir.
Yaşlı ve verimsiz ana arılar; verimli, genç, ırk özelliği bilinen ana arılar ile değiştirilmelidir. Uygulama kovan kondüsyonu dikkate alınmak suretiyle tekniğine uygun şekilde yapılmalıdır. Ana arı yenilemede yeni ana arıya, yeni kuşak işçi arı üretecek kadar zaman aralığı tanınmalıdır. Böylece koloniler güvenle kışa girer, ilkbaharda ana arı kaybı ya da bal sezonun da oğul verme eğilimi daha az olur. Bu işlem arıcılık ta çok önemlidir. Bal hasat edilince her şey bitmemektedir. Ana arı, bir arı kolonisinin bütün kalıtsal karakterlerine yön veren bireydir. Bütün genetik stok ana arıda bulunmaktadır.

SONBAHARDA KOLONİ BAKIMI
Bir koloni, ana arısı, 15-20 bin genç işçi arısı ve kovanda yeterli balı bulunursa dengeli bir kışlama yapabilir, işçi arılar genç değillerse kış süresince ömrü dolanlar ölür ve koloni de çok fazla ergin arı kaybı meydana gelir. Kış salkımını oluşturacak sayıda işçi arı mevcudu yoksa bu koloniler kış şartlarına dayanamazlar, ilkbahara ulaşmış olsalar bile yeterli gelişimi olamaz ve kötü hava koşullarında ölürler. Kış şartları uzun geçen bölgede arıcılık yapanlar, bal hasadını sezon bitiminde arılar yağmacılığa başlamadan önce yapmalılar. Arılara kendilerini kışa hazırlama zamanı bırakılmalıdır.
Arıların uçuş yapmadığı zaman diliminde kovan çerçevelerinin kontrolü yapılmamalı çünkü sonbahar da arılar çerçeveler arasında propolis bağlantıları yapar, olası kontrolde bu bağlantılar kopar, arılar kendini toparlayamaz. Bu kontrollerin mutlaka aktif dönem de yapılması gerekir.
Yeterli kondüsyona sahip olmayan koloniler birleştirilmeli, zayıflık nedeniyle kışın ölecek iki koloni yerine güçlendirilmiş bir koloni kışa hazırlanmalı, zayıf kolonilerden birisinin ana arısı alınmak suretiyle birleştirme yapılmalıdır. İyi bir sonbahar hazırlığı yapılmalı, 7 çerçeveyi doldurulan arı mevcudu ile koloni kışlatmaya alınmalıdır. Kovandaki boş gereksiz çerçeveler alınmalı koloniler bölme tahtasıyla çok iyi sıkıştırılmalı ve kovan kalın kovan örtü bezleri ile sarılmalıdır.
Koloniler çok güçlü ise bal hasadı sonrası bölme oğul elde edilir. Bu bölme oğulda mutlaka çiftleşmiş genç ana arı kullanmak gerekir.





KOLONİNİN BAL İHTİYACININ BIRAKILMASI
Her koloninin kışı rahat geçirebilmesi için kovanda yeterli miktarda bal bulunması gerekmektedir. Konaklanan yöre neresi olursa olsun, kovanda bulunması gereken bal, her çerçeve arı için bir çerçeve baldır. Arılarla kaplı çerçevede, en az 2 kg bal bulunmalıdır. Bu balların, arının salkımı kuracağı, çerçevenin orta alt bölümü olan alanın dışında, tamamının sırlı olması gerekir. Kışın arılar tarafından kolonilerde, arıların salkımda olduğu zamanlarda salkım ısısı ayarlanır. Ancak salkım dışında kalan kovan içi ısısı arılar tarafından ayarlanmaz. Açık balla kışlatılan kolonilerde oluşan rutubet açık petek gözlerindeki bal tarafından absorbe olur. Balda su oranı yükseleceği için ekşime başlar. Bu durumda arıların beslenmesinde olumsuz meydan getirir. Ayrıca kovanda 1-2 adet polenle dolu çerçeve bulunması, arıların erken gelişmelerinde oldukça yararlıdır. Arıların uçuş yapmadığı, ancak yavru gelişiminin devam ettiği erken ilkbaharda bu polenli ve ballı çerçeveler koloni gelişmesinde sürekliliği sağlar. Kovanda bulunan bala, kış süresince arıların salkımda hareket ederek ulaştıkları ve beslendikleri bilinmektedir. Balı yiyen arılar salkım dışı sıcaklığını 17 derece civarında tutar. Bu ısı yavrusuz dönemde arıların kışlaması için yeterlidir. İşçi arılar bal yemek suretiyle salkım ısısını korurlar. Arıların kış süresince yiyeceği balın çiçek kaynaklı olması önemlidir. Petek gözünde granüle olan ayçiçeği, pamuk kaynaklı balları kışlama da kullanmak tercih edilmemektedir.


SONBAHAR BESLEMESİ
Bal hasadında, yeterli balın bırakılması kesinlikle sağlanmalıdır. Arının tüm balını alıp arıya şurup vermek suretiyle bal stokları sağlamak yöntemi doğru bir uygulama değildir.
Sonbahar da yapılacak şuruplamalar da kullanılan şeker, kovan başına toplam 1-2 lt civarında olmalı ve bu uygulama 2 gün ara ile 5-6 defada yapılmalıdır. Şurupla besleme, arıların polen getirdiği ve uçuş yaptığı zamanlarda uygulanmalıdır. Sonbaharda arıya verilecek şurup 2 birim şeker 1 birim su dan yapılmalıdır. Sonbaharda arı yemi açısından geç sonbaharda şurup kesilip arı keki verilmelidir. Arının çiçekten almış olduğu bal özünün yarısına yakınını su teşkil etmektedir. Arı kendi stoğun da bulunan balı kullanırken sulandırıp yer, doğadan topladığı bal özünü depolarken inverte eder ve su oranın %17’nin altına indirir ve bal halinde peteklere depolar, üzerlerini sırlar. Aşırı beslemede şekeri bala çevirmek için işçi arılar invertase enzimini kullanır. Bu enzim işçi arıların kitin tabakasının altında bulunan yağ-protein stokları kullanılarak elde edilir. Doğadan polen gelmiyorsa enzim yapımını sürdüremez, dolayısıyla işçi arılar çok kısa zamanda yaşlanır, yıpranır. Böyle bir uygulama yapıldığında şekeri bala çevirmekten yorulan arılar kış süresince sağlıklı kalamaz ve ölürler. Doğadan yeterli polen gelmiyorsa polenli kek, süt tozu ve ya arı vitamini ile kek karışımları hazırlanmalıdır. İlkbaharda yeni işçi arılar çıkacağı için bu yöntemle beslemede süreklilik sağlanabilir.

Arılarda beslenme fizyolojisini bilmeyen ya da önemsemeyen arıcılarında arılarında kış ölümleri fazla olmaktadır. Arıların en iyi besini, kendi yaptığı bal, ve doğadan topladığı polendir. Kuluçkalık tan hiç bal alınmamalıdır.




HASTALIK KONTROLÜ VE VARROA İLE MÜCADELE
Bir kolonide hastalık şüphesi varsa örnek alınmak suretiyle kesin teşhis yaptırılmalı, buna göre ilaçlı mücadele gidilmelidir. Gelişigüzel ilaçlar kullanmak bal mumunda ve arının yiyeceği balda birikme yapacak, bu durum da bal satışında olumsuzluk yaratacaktır. Tedavi de kullanılan ilaçlar reçetesine göre uygulanırsa sonuç alınır.
Varroa ile ilgili yapılması gereken mücadele oldukça önemlidir.
Yaz aylarında arılarda popülasyon artışı olur. Buna paralel olarak varroa paraziti de çoğalır. Bal hasadı yapıldıktan sonra kovanda yaşlı işçi arıların ölmesi ile kondüsyon azalmaya başlar.
Varroa parazitinin ölüm oranı daha az olduğundan kovandaki işçi arı miktarı 60.000 işçi arıdan, 20.000 arıya düştüğünde varroalar 20.000 arı üzerinde yoğunlaşmış olur. Bu dönemde mücadele yapmak gerekir. Eğer mücadele yapılmazsa kışa girecek genç kuşak işçi arılar varroa parazitinin tahribatına uğrar; güçsüz işçi arılar ile koloni kışa girer ve kışlama sağlıklı olmaz. Bunu önlemek için;
a) arının ve varroanın biyolojisi hakkında yeterli bilgi edinmek gerekmektedir. Varroa çoğalmasını petek gözlerinde arı larvalarından beslenmek suretiyle yapar. Ergin varroalardan bir kısmı da arının kanından emgi yapmak suretiyle beslenir. Yavru bulunan bir kolonide varroa parazitinin bir kısmı yavru gözlerinde bir kısmı da arılar üzerindedir.
b) Mücadele zamanını iyi seçmek, koloni de yavru ve bal varken mücadeleyi yapmamak gerekir. Yavrunun en az olduğu zamanlarda tarım ve köyişleri bakanlığı tarafında ruhsat verilmiş ilaçlarla mücadele yapılmalıdır.
c) Mücadele için uygun ilaçları seçmek, bilinçli ilaçlama yapmak ve varroa mücadelesinde % 90’ın üzerinde etkiye sahip ilaçları kullanmak suretiyle etkili sonuç alınabilir. Kovandaki varroa yoğunluğu % 1 in altına düşürülmelidir.
Varroa ile mücadelede kullanılan ilaçlar arıyı öldürmeyecek, bal ve balmumunda kalıntı bırakmayacak, ana arıya zarar vermeyecek ve varroa parazitini öldürecek yapıda olmalıdır.

KIŞLATMA YERİNİN SEÇİLMESİ
Bal arılarının aktiviteleri çevre şartları ile yakından ilişkilidir. Arılar hava sıcaklık 14 c altına indiğinde uçuş yapamazlar, 12 C ısıda ise salkıma geçerler. Arıların yerleştirileceği yerlere nakli, sıcaklık çok düşmeden önce yapılmalıdır. Soğuk bölgeden sıcak bölgeye arıları nakledebiliriz, ancak sıcak bölgeden soğuk bölgeye arı naklini kış döneminde kesinlikle yapmamak gerekir. Çünkü gidilen yerde çevre şartları arı biyolojisine uygun değildir. Kışlatma, bölgelere değişmekle birlikte yer seçimi kadar, arının ırkı, kovan tipi, arılığın düzenlenmesi de önemlidir. Kovanların konulduğu yerler güney ve güney doğuya bakan taban suyu düşük, göl ve ana yoldan uzak olmalıdır. Saçak altları, ağaç dipleri, soğuk ve gölgeli yerler seçilmemelidir.

KIŞLATMA DA KOVANIN ÖNEMİ
Kovanın yerleştirilmesi öne doğru hafif % 10 eğimli olmalıdır. Arılı çerçeve sayısına göre uçuş deliği açıklılığının her çerçeve arı için 1 cm olması uygundur. Kovan içinde üzerinde arı olmayan petekler alınmalı, boşluklar doldurulmalıdır. Uçuş deliğinin daraltılması, arıların aktif olduğu zamanlarda yapılmalıdır. Kovanda rutubet yapıcı etkenler ortadan kaldırılmalıdır. Arılar kış döneminde havalandırma yapamazlar, çıkan karbondioksit gazının kolayca dışarı çıkması gerekir. Bu sebeple kovanda havalandırma deliği bulunmalıdır.




ARININ IRK ÖZELLİĞİ
Her yörenin, doğal şartlarına uyum sağlamış arıları vardır. Bunu kışlatma bölgesinde mutlaka dikkate almak gerekir. Aksi halde olumsuz sonuçlara katlanmak durumunda kalınır. Örneğin, muğla genotipi arıyı, kışı uzun geçen yörelerde kışlatamazsınız. Bu kolonileri orijinal iklim kuşağına nakletmek, kış dönemi için uygun olur.